Bilirkişilik ücretleri görüntü inceleme ve standartlar.Adliyelerdeki bilirkişilik sistemi, hukuki süreçlerde delil değerlendirmesi ve uzman görüş sağlama amacıyla oldukça kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, bu alandaki ücret düzenlemelerinde yaşanan sorunlar, adli süreçlerin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini zorlaştırmaktadır. Son günlerde, bilirkişilik ücretlerine yönelik taleplerde artış görülmekte ve bu konuda düzenleme yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Bilirkişilik Kurumu ve Önemi: Bilirkişilik, adliyelerde görev alan uzman kişilerin bir araya geldiği bir kurumdur. Bu uzmanlar, davalarda delil değerlendirmesi yaparak mahkemelere uzman görüş sağlarlar. Bilirkişilik, adil bir yargılama sürecinin temel taşlarından biridir ve doğru sonuçlara ulaşılmasında önemli bir rol oynar. Bilirkişi Atanabilme Şartları ve Listelerin Yenilenmesi: Her yıl, bilirkişi listeleri güncellenir ve bu listede yer alan uzmanlar, adliyeler tarafından belirli davalara atanabilirler. Ancak, bu atanabilmek için belirli kriterleri karşılamak gerekmektedir. Mesleki tecrübe, eğitim düzeyi ve uzmanlık alanındaki referanslar, bilirkişi atanabilme şartları arasında yer alır. Bilirkişi Ücretlerinin Belirlenmesi: Bilirkişi ücretleri, yasal olarak soruşturma ve soruşturma faaliyetini yürüten hakim savcılar tarafından emek ve mesainin niteliğine göre takdir edilir. Yeni düzenleme ile bilirkişilik ücretlerinin belirlenmesinde tavsiye niteliğinde olan asgari ücret tarifesi yayınlanmıştır. Anılan tarifeye göre hakim savcı önündeki soruşturma veya kovuşturma faaliyetinde bilirkişinin sarf ettiği emek ve mesaiyi gözeterek asgari tarifeden yüksek veya alçak ücreti bilirkişi için sarf kararı olarak yazabilir. Anılan karar hakim veya savcının vermiş olduğu bir karardır. Düzenleme İhtiyacı ve Yasal Boşluklar: Bilirkişilik, kamu görevi olduğu için bu alandaki düzenlemelerin daha hassas bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Bilirkişi ücretlerinin belirlenmesi konusun tarife adı altında bir düzenleme yapılması bilirkişilerin hakim savcıların yapılan işin niteliğini gözetmeksizin fazla ücret yazmasının talep edilmesine sebep olmaktadır. Bu durumda bilirkişinin yaptığı yazılı veya sözlü başvurular yargılama sürecinde bir nevi hakim savcı ile bilirkişiler arasında pazarlık görünümü yaratmaktadır. Bunun yanında bilirkişilik görevi yürüten adliye personelinin anılan işi mesai içerisinde yapıp yapmadıklarının denetlenmesi de sorun oluşturmaktadır. Görüntü inceleme konusunda yapılan bilirkişilikler değerlendirildiğinde ise görüntü iyileştirme programı kullanılmaksızın sadece görüntü izlenerek anılan konuda herhangi bir uzmanlığı da olmayan özellikle memur olarak ek iş olarak bilirkişilik yapan kişilerin hazırladığı raporların kamu zararına yol açtığı söylenebilir. Anılan çözümleme, kolluk birimleri, hakim savcılar, yeminli zabıt katiplerince yapılabilecek niteliktedir. Görüntünün iyileştirilerek çözümlenmesi ise zaten ayrı bir program gerektirmekle birlikte uzmanlığa ihtiyaç duymaktadır. Anılan hususta adliyelerde görüntü inceleme programları alınarak veya yazdırılarak görüntü inceleme birimi kurulması ve uzman görevlendirilmesi işlerin daha hızlı yürümesi yanında kamu maliyesi açısından da önem taşımaktadır. Ülkenin zor günlerden geçtiği günümüzde yapılan işlerin nitelikli ve standarda uygun olması ile ekonomik kazanımların hak edenlere teslimi önem taşımakta olup, yetersiz ve niteliksiz rapor adı altında sunulan belgeler ekonomiye yük getirmektedir. Sonuç: Bilirkişilik ücretleri konusundaki düzenleme ihtiyacının ivedilikle karşılanması, adaletin sağlanması ve yargıç ve savcılar ile bilirkişilerin görevlerini daha etkili bir şekilde yerine getirmeleri adına önemli bir adımdır. Mevzuatta yapılacak düzenlemelerle, bilirkişilik sisteminin daha güçlü ve güvenilir hale gelmesi sağlanabilir. |
761 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |