Adalet sistemi ve yargı çalışanlarının eğitimi konusunda yapılan kanuni düzenlemelerin güncellenmesi ve daha etkili bir sürekli eğitim sistemi oluşturulması gerektiği vurgulanıyor. Hakimler Savcılar Kanunu, Adalet Akademisi Kanunu, Avukatlık Kanunu, Devlet Memurları Kanunu ve diğer ilgili kanunlar ile yönetmeliklerin eğitimle ilgili kısımlarının tek çatı altında toplanarak güncellenmesi ve revize edilmesi öneriliyor.

Hukuk biliminin diğer bilim dallarıyla entegrasyonu dikkate alınarak, yargı çalışanlarının eğitimi geniş bir kapsamda ele alınmalıdır. Bu kapsamda, halkla ilişkiler, işletme, sosyoloji, istatistik gibi farklı alanlarda eğitim veren fakülte ve yüksekokullarla işbirliği yapılmalıdır. Örneğin, her adliyenin bir işletme gibi işlediği düşünülerek, işletme biliminin adliyeler açısından önemi vurgulanmalıdır.

Sürekli eğitim anlayışının güçlendirilmesi için, eğitimin görgü artırıcı niteliğinden hareketle mesleki gelişimde kullanılmayacak bir alanda bile olsa, birden fazla alanda yüksek lisans ve doktora yapılması teşvik edilmelidir.

Adalet çalışanlarının staj dönemlerinde görev alacakları birimlerde eğitim formasyonu almış kişilerin bulunması sağlanmalıdır. Staj dönemlerinde adaylara yetki verilerek, teori ve uygulamayı bütünleştirebilmeleri için uygun bir ortam yaratılmalıdır.

Adalet çalışanlarının sürekli eğitimi için Bölge Eğitim Merkezleri kurularak, bu merkezlerin bulundukları bölgedeki eğitim kurumları ile işbirliği yapması öneriliyor. Eğitim merkezlerinin teknoloji odaklı ve çağın gereksinimlerine uygun olarak tasarlanması, hukuk bilincinin yerleşmesine katkı sağlamalıdır.

Ayrıca, "Hukuk Eğitimi Uzaktan Öğretim Merkezi" kurularak, adalet alanında çalışanların kolayca yararlanabileceği bir platform oluşturulmalıdır. Bu merkez, uzaktan eğitimle teori ve pratiği birleştirmeyi amaçlamaktadır.

Yabancı dil eğitimi konusunda da yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi öneriliyor. Adalet akademisi öğrencilerinin yurt dışına gönderilmesi ve yabancı dil bilgisinin hukuk alanında kullanımını desteklemek için özel eğitim programları oluşturulmalıdır.

Emekli yargı çalışanlarının yaşam boyu eğitim faaliyetlerine katılımını teşvik etmek adına yasal düzenlemeler yapılmalı ve bu konuda önemli bir sürekli eğitim anlayışı benimsenmelidir. Emekli yargı çalışanları, yurt dışında gerçekleştirilen projelerle de sürekli eğitim anlayışını benimseyebilirler. Bu sayede, birikimlerini genç kuşaklara aktarıarak hukukun gelişimine katkıda bulunabilirler.