Bilinçli Hakaret Davaları Adliyeleri İşgal EdiyorGünümüzde sosyal medya, sadece iletişim aracı olmanın ötesine geçerek, toplumun hukuki dinamiklerini de etkileyen bir alan haline geldi. Ancak, bu dijital platformun getirdiği yeni sorumluluklar, adliyelerdeki iş yükünü ciddi şekilde artırıyor. Son dönemde, sosyal medya üzerinden yapılan hakaret içerikli paylaşımların adliyelere taşınmasıyla ilgili soruşturma evraklarının hikayesi, bu konunun ne kadar karmaşık bir süreç olduğunu ortaya koymaktadır. Sosyal medya üzerindeki hakaret içerikli paylaşımlarla ilgili başlayan soruşturmalar, adliyelerin iş yükünü yüzde 40 gibi ciddi bir oranda artırmış durumda. Bu soruşturmaların başlangıcı, mağdurun savcılığa yaptığı suç duyurusu ile oluyor. Suç duyurusunun ardından, adli mercilerde evrak kayıtlardan geçirilerek ilgili savcıya tevzi ediliyor. İlgili savcı, soruşturma evrakında şüphelinin kimliğinin tespiti için siber suçlar birimine müzekkere yazarak şüpheliyi tespite çalışıyor. Siber suçlar birimi, bu müzekkerenin ardından detaylı bir inceleme gerçekleştirerek şüpheliyi tespit etmeye çalışıyor. Bu süreç, teknik detayların ön planda olduğu ve uzmanlık gerektiren bir aşama olarak öne çıkıyor. Siber suçlar biriminin verdiği cevap ile birlikte şüphelinin kimliği belirleniyor ve savcı, şüpheli hakkında savunma alınması için işlem başlatıyor. Şüpheli, jandarma, emniyet birimleri veya savcılık tarafından ifadeye çağrılarak savunmasını sunuyor. İfade sürecinin ardından savcı, elde edilen delilleri değerlendirerek şüpheli hakkında karar veriyor. Eğer deliller yeterli değilse veya eksiklikler bulunuyorsa, iddianamenin düzenlenmesi aşamasında mahkemece iade talebinde bulunulabiliyor. İddianamenin düzenlenmesi aşamasında mahkemece eksiklik tespit edilirse, dosya iade edilerek eksikliklerin giderilmesi talep ediliyor. Takipsizlik kararı verilmesi halinde, bu karara itiraz edilebiliyor ve itirazın kabulü durumunda soruşturma süreci yeniden başlıyor. Ayrıca tarafların uzlaşıp uzlaşmayacakları konusunda uzlaştırmacı atanıyor anılan hususlar kamu zararına yol açtığı gibi kamunun emek ve mesaisine sebep olarak önemli iş ve işlemlerin aksamasına sebebiyet veriyor. Tüm bu aşamalarda çok sayıda hakim, savcı, katip, emniyet ve jandarma görevlisi yer alıyor. Buna çoğu zaman hakarete uğradığını iddia eden kişinin yeni hakaretleri tazminat davalarına konu edebilmek için hakkındaki haberi internetten kaldırtmak için yasal haklarını kasıtlı olarak kullanmamasının sebep olduğunu da ekleyebiliriz. Sosyal medyada yaşanan hakaret olayları, adliyelerin iş yükünü büyük ölçüde artırmış durumda. Bu noktada, yeni bir sosyal medya yasasının acilen hayata geçirilmesi ve bu tür durumların yasal bir çerçeve içinde ele alınarak işlem görmesi gerektiği vurgulanıyor. |
108 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |